Cin varlığını anlamak için önce insanın yaratılış aşamasını bilmek lazım.
“Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı caılün fil erdı halıfeh*”
“Ve Rabbin Meleklere dediki; ben yeryüzünde kendime bir halife yaratacağım” BAKARA Suresi – 30
Yukarıdaki Ayette Allahu Tealanın buyurduğu ERDU kelimesi Kainat ve içindekiler anlamındadır, çünkü yaratılmış her varlık vücut hükmünden olduğu için, Kainatta bir vücuttur.
Allahu Teala, Kainatta Kendisine Halife olarak yarattığı İnsanı, belirli yetki ve tasarrufla donatmıştır ki, Kainatta yine Kendi izniyle Kendisini temsil etsin!
Dolayısıyla İnsanın Kainatta Allah’ın izniyle tasarruf edebilmesi için, İnsanın yaratılışının da diğer yaratılmış varlıklara göre üstün olması lazımdır.
Kainatta hayat sahibi Melekler Cinler ve İnsanlar vardır.
İşte üstün yaratılmış İnsanın; Halife olması sebebiyle, Meleklere has Nur bedeni, Cinlere has Enerji bedeni ve Kainatta var olan cisimlerin her maddesinden bir araya getirilmiş fizik bedeni vardır.
Yani, İnsan Kainata Allah’ın izniyle üç bedeniyle tasarruf eder. Bu hali yaşamak için iyi bir Mümin olup İnsan-ı Kamil seviyesine çıkmak gerekir.
İşte İnsanda bulunan, Kuran tabiriyle dumansız alev beden, yani enerji beden de Cinlere karşı İnsanı hem yüceltmiş hem de güçlü kılmıştır.
“Ve hale kalcanne min maricin min narin.”
“ve cinleri dumansız alevden (ateşin özünden) yarattık” RAHMAN Suresi – 15
Cinlerin yukarıdaki ayette belirtildiği gibi bedenleri ateşin özüdür yani enerjidir, dolayısıyla bu mahlukların fizik beden sahibi olmaları yaratılışa terstir.
Haliyle cinlerin İnsana fiziki bir zarar vermeleri veya İnsanla evlenmeleri, yemeklerine ortak olmaları, koku almaları, insandan zahiren zevklenmeleri mümkün değildir.
Ancak bu hallerin bereketine ortak olurlar, ortaklıkları soyuttur.
Çünkü İnsanda mevcut olan enerji beden, Cinlerin enerji bedeninden üstündür. Bu sebepten cinler, İnsanlardan korkarlar, ancak can tayfasından oldukları için, İnsana vesvese verebilir. Zira, İnsan Yaradanına Halifedir.
İnsanlardan iman etmeyenler olduğu gibi, Cinlerden de iman etmeyenler vardır. Hatta cinlerin kafiri daha fazladır. Bu kafir cinler şeytanın emriyle İnsana vesvese vermeyle musallat olurlar. Fakat İnsan bedenine giremezler, çünkü İnsan bedenindeki Enerji beden, onların helakına sebep olur.
İnsan bedenine cin girer inancı, Hıristiyanlıkta vardır ve bize de oradan empoze edilmiştir. Maalesef İslam aleminde de insana cin girdi diye sopalarla dövülenleri duyduk. Müslüman gibi yaşayıp cahilliğimizden, ortaçağ Hıristiyanlığını uyguluyoruz.
İnsana musallat olan cini uzaklaştırmanın tek yolu abdestli gezmek ve Ayetel kürsi, Felak ve Nas surelerini okumaktır. Kağıt büyü vs. ile onlardan kurtulma yolları aramak hurafeyle iştigal etmektir. Eğer o yollar mubah olsaydı Peygamber Efendimiz (sav) sünnet olarak bize miras bırakırdı. Kuran ayetleri varken tuzakçıların tuzağına düşmeyiniz. İyi bir mümin olup bu habis varlıkları kendinizden uzak tutunuz. Gerçek bir Müminin bulunduğu mahalde o cinler fersah fersah kaçarlar.
Mümin İnsanın bedenleri Kainata benzer hatta Kainatın modelidir.
Cinler İnsanın bedenine girmeye çalışırsa, İnsanın enerji bedeninden Cinlere karşı savunacak şıhap ve şıvazların yani kozmik ışınların olduğunu bilir, aynı Kainatta olduğu gibi.
İşte şaşırmış bir cin insana yaklaşırsa cinin kendisi çarpılır, İnsanda bu çarpılmayı hisseder ve çarpıldığını sanıp panikler. Oysa İnsanın enerji bedeni kendini savunmuştur. Bu korkuyla o İnsan cahilliğinin sonucu cin tacirlerinin eline düşer, bir azapta onlardan görür. İnsanın bilgili olması lazım, Kuranı az okumanın ve az anlamanın sonucudur bu haller.
“Ve enna lemesnessemae fevecednaha muliet haresen şediyden ve şuhuben.”
“biz göğü yokladık, onu sert savunmacılarla ve ateşten oklarla dolu bulduk” CİN suresi -8
İşte yukarıdaki ayet müteşabih olduğu için, hem Kainatı hem de İnsanı kapsar. İnsanın enerji bedenlerindeki kozmik ışınların alametidir.
Ayetel Kürsi bu kozmik ışınları besler kuvvetlendirir. Felak ve Nas Sureleride bedendeki kozmik ışınları harekete geçirir hedefe yollar. Büyük Zatların Kayaları parçalamaları, maddeye ve enerjiye Allah’ın Halifesi olarak hükmetmeleri de bu sırrın içindedir.
Bedenin kozmik ışınları sağ işaret parmağı ve gözlerden zuhur eder. Peygamber Efendimizin (sav) Ayı ikiye bölmesi, M. Arabi hz. lerinin Marsta SELAM yazısı bırakması da bu sırdandır.
Bu Silahlar Ahir Zaman savaşında çok kullanılacaktır.
“Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı caılün fil erdı halıfeh*”
“Ve Rabbin Meleklere dediki; ben yeryüzünde kendime bir halife yaratacağım” BAKARA Suresi – 30
Yukarıdaki Ayette Allahu Tealanın buyurduğu ERDU kelimesi Kainat ve içindekiler anlamındadır, çünkü yaratılmış her varlık vücut hükmünden olduğu için, Kainatta bir vücuttur.
Allahu Teala, Kainatta Kendisine Halife olarak yarattığı İnsanı, belirli yetki ve tasarrufla donatmıştır ki, Kainatta yine Kendi izniyle Kendisini temsil etsin!
Dolayısıyla İnsanın Kainatta Allah’ın izniyle tasarruf edebilmesi için, İnsanın yaratılışının da diğer yaratılmış varlıklara göre üstün olması lazımdır.
Kainatta hayat sahibi Melekler Cinler ve İnsanlar vardır.
İşte üstün yaratılmış İnsanın; Halife olması sebebiyle, Meleklere has Nur bedeni, Cinlere has Enerji bedeni ve Kainatta var olan cisimlerin her maddesinden bir araya getirilmiş fizik bedeni vardır.
Yani, İnsan Kainata Allah’ın izniyle üç bedeniyle tasarruf eder. Bu hali yaşamak için iyi bir Mümin olup İnsan-ı Kamil seviyesine çıkmak gerekir.
İşte İnsanda bulunan, Kuran tabiriyle dumansız alev beden, yani enerji beden de Cinlere karşı İnsanı hem yüceltmiş hem de güçlü kılmıştır.
“Ve hale kalcanne min maricin min narin.”
“ve cinleri dumansız alevden (ateşin özünden) yarattık” RAHMAN Suresi – 15
Cinlerin yukarıdaki ayette belirtildiği gibi bedenleri ateşin özüdür yani enerjidir, dolayısıyla bu mahlukların fizik beden sahibi olmaları yaratılışa terstir.
Haliyle cinlerin İnsana fiziki bir zarar vermeleri veya İnsanla evlenmeleri, yemeklerine ortak olmaları, koku almaları, insandan zahiren zevklenmeleri mümkün değildir.
Ancak bu hallerin bereketine ortak olurlar, ortaklıkları soyuttur.
Çünkü İnsanda mevcut olan enerji beden, Cinlerin enerji bedeninden üstündür. Bu sebepten cinler, İnsanlardan korkarlar, ancak can tayfasından oldukları için, İnsana vesvese verebilir. Zira, İnsan Yaradanına Halifedir.
İnsanlardan iman etmeyenler olduğu gibi, Cinlerden de iman etmeyenler vardır. Hatta cinlerin kafiri daha fazladır. Bu kafir cinler şeytanın emriyle İnsana vesvese vermeyle musallat olurlar. Fakat İnsan bedenine giremezler, çünkü İnsan bedenindeki Enerji beden, onların helakına sebep olur.
İnsan bedenine cin girer inancı, Hıristiyanlıkta vardır ve bize de oradan empoze edilmiştir. Maalesef İslam aleminde de insana cin girdi diye sopalarla dövülenleri duyduk. Müslüman gibi yaşayıp cahilliğimizden, ortaçağ Hıristiyanlığını uyguluyoruz.
İnsana musallat olan cini uzaklaştırmanın tek yolu abdestli gezmek ve Ayetel kürsi, Felak ve Nas surelerini okumaktır. Kağıt büyü vs. ile onlardan kurtulma yolları aramak hurafeyle iştigal etmektir. Eğer o yollar mubah olsaydı Peygamber Efendimiz (sav) sünnet olarak bize miras bırakırdı. Kuran ayetleri varken tuzakçıların tuzağına düşmeyiniz. İyi bir mümin olup bu habis varlıkları kendinizden uzak tutunuz. Gerçek bir Müminin bulunduğu mahalde o cinler fersah fersah kaçarlar.
Mümin İnsanın bedenleri Kainata benzer hatta Kainatın modelidir.
Cinler İnsanın bedenine girmeye çalışırsa, İnsanın enerji bedeninden Cinlere karşı savunacak şıhap ve şıvazların yani kozmik ışınların olduğunu bilir, aynı Kainatta olduğu gibi.
İşte şaşırmış bir cin insana yaklaşırsa cinin kendisi çarpılır, İnsanda bu çarpılmayı hisseder ve çarpıldığını sanıp panikler. Oysa İnsanın enerji bedeni kendini savunmuştur. Bu korkuyla o İnsan cahilliğinin sonucu cin tacirlerinin eline düşer, bir azapta onlardan görür. İnsanın bilgili olması lazım, Kuranı az okumanın ve az anlamanın sonucudur bu haller.
“Ve enna lemesnessemae fevecednaha muliet haresen şediyden ve şuhuben.”
“biz göğü yokladık, onu sert savunmacılarla ve ateşten oklarla dolu bulduk” CİN suresi -8
İşte yukarıdaki ayet müteşabih olduğu için, hem Kainatı hem de İnsanı kapsar. İnsanın enerji bedenlerindeki kozmik ışınların alametidir.
Ayetel Kürsi bu kozmik ışınları besler kuvvetlendirir. Felak ve Nas Sureleride bedendeki kozmik ışınları harekete geçirir hedefe yollar. Büyük Zatların Kayaları parçalamaları, maddeye ve enerjiye Allah’ın Halifesi olarak hükmetmeleri de bu sırrın içindedir.
Bedenin kozmik ışınları sağ işaret parmağı ve gözlerden zuhur eder. Peygamber Efendimizin (sav) Ayı ikiye bölmesi, M. Arabi hz. lerinin Marsta SELAM yazısı bırakması da bu sırdandır.
Bu Silahlar Ahir Zaman savaşında çok kullanılacaktır.
0 Yorumlar