30 Ağustos 1922 zaferine giden yolda, bitmiş, tükenmiş, yeniden doğrulmaya çalışan bir Türkiye ortamında yayınlanan Aydınlık gazetesinde rastladığım şu şiir ilginç geldi. Şairi belli değil ama Yaşar Nezihe Hanım’a ait olması muhtemel…
BÜTÜN DÜNYA ŞAİRLERİNE
Genç şair!. «Sevda»dan hâlâ bıkmadın,
Hâlâ dudağında aşk, buse, kadın,
Bu çılgınlıklardan çek kalemini
Sen de haykır amele elemini.
Şaklarken bir yanda ölüm kırbacı,
Senin terennümün bilsen, ne acı!
O terennümün ki: Hasta şuursuz…
O terennümün ki: Bulanık, nursuz…
Öyle sızlatıyor ki içimizi,
Tiksinme geliyor okurken sizi.
«Aşk»ı bıraksanız ey genç kalemler!
Yaşadığımız şu tarihî demler
Ruhunuza ateş, heyecan verse!.
Kalemlerinize biraz can verse!.
Sevda, kadın, buse… Bir günlük hisler!.
Yurdun ufkundaki karanlık sisler
Dağılsın, sonra siz yazın, haykırın!.
Kaleminizi, (aşk, aşk) diye kırın!
Hâlâ dudağında aşk, buse, kadın,
Bu çılgınlıklardan çek kalemini
Sen de haykır amele elemini.
Şaklarken bir yanda ölüm kırbacı,
Senin terennümün bilsen, ne acı!
O terennümün ki: Hasta şuursuz…
O terennümün ki: Bulanık, nursuz…
Öyle sızlatıyor ki içimizi,
Tiksinme geliyor okurken sizi.
«Aşk»ı bıraksanız ey genç kalemler!
Yaşadığımız şu tarihî demler
Ruhunuza ateş, heyecan verse!.
Kalemlerinize biraz can verse!.
Sevda, kadın, buse… Bir günlük hisler!.
Yurdun ufkundaki karanlık sisler
Dağılsın, sonra siz yazın, haykırın!.
Kaleminizi, (aşk, aşk) diye kırın!
0 Yorumlar